DAĞ 2 İNCELEMESİ
Alper Çağlar'ın 2016 yapımı olan devam filmi Dağ 2 sürükleyici ve etkileyici bir film. Milliyet sorgulamaları yapmaya insanın neyle gurur duyacağını düşünmeye itiyor. Türk olmak ne demek sorgulatıyor. Bu ülkenin vatandaşı olmak demek ne demek? Sizin başka bir coğrafyada da olsanız kurtarılmaya değer olarak görülmenizi sağlar mı? Ceyda Balaban gibi muhalif bir insanı bile ipten alır mı? Çünkü bu diziye göre bordo bereliler onun için bir göreve çıkıyor. Tek amaçları onun sağ salim eve dönmesini sağlamak. Ceyda Balaban buna değer mi diye düşünmek değil görevleri. Çünkü Bekir gibi onun buna değmeyeceğini düşünen ekip üyelerini de barındırıyor bu tip. Bekir taşralı, Bekir şivesi olan tek ekip üyesi. Bekir özel timin aynı anda kültürlü olmasını savunan komutanın örneğindeki tek delik. Ama yürekli Bekir. Tüm taşralıların resmedildiği kadar yürekli.
Ceyda Balaban'ı kurtarma görevinin ülkeyi kurtaracak görev olmadığı malumun ilanı. Ancak bu durum komutanların doğru ve görev ayrımı yapma gücünü kuvvetlendiriyor. Overqualified kalıyor bu ekip bu görev için. Nitelikli askerler, bir kişiyi kurtarmak için acılar çekiyor. Doğru olan ile askere emredilen arasında bir farklılık olabilir mi sorgulanıyor. Haliyle Steven Spielberg'in Saving Private Ryan(Er Ryan'ı Kurtarmak) filmi geliyor akla. Film esinlenmenin üzerinde bulunulacak kadar benzerlikler barındırıyor içinde. Alper Çağlar'ın yönetmenliğinden çok bu senaryo benzerliği betimliyor diziyi. Komutanların ölme sahneleri bile aynı. Yaşamın tadını çıkarmayı öğütlüyorlar ölürken.
Senaryo benzerliğine rağmen, oyuncuların çıkardığı iş özel yapıyor bu filmi. Yerel bezemeler ise bu yapım için oldukça başarılı. Düşman askerleri beklerken sorulan ilk seviştiğiniz kişi sorusuna verilen cevaplar özetliyor Türk Kültürünü. Birlikte oldukları kadınların tam adını vermek istemeyen erkek karakterlerimiz bu soruya yalnızca baş harfleri verdikleri kadınlarla yaşadıklarını anlatarak cevap veriyor. Bu cevaplama tekniği, içinde bulundukları kültürü şiveden daha iyi özetliyor. Baklava göstermekten daha etkili oluyor. Bu hassasiyet kadının yargılandığı toplumlara özgü olabilir ancak.
Filmin baş rolü Çağlar Ertuğrul ise ayrı bir paragrafı hak ediyor. Oyunculuğu nitelik olarak hayal kırıklığı yaşatmasa da yaratılan karakter senaryodaki eksiklikler yüzünden bağ kurulamaz bir noktada kalıyor. Geceleri uyuyamayan ve özel time katılıp bu mücadelenin bir parçası olmak isteyen karakterimiz övüldüğü kadar iyi bir performans gösteremiyor savaş sırasında. Uzman çavuş Mustafa kendini feda ederken, Baybars sonuna kadar mücadele ederken ve Astsubay Arif vurulan minareden düşmesine rağmen kendini toparlayıp görevine dönerken ne kadar iyi bir asker olduğu sürekli belirtilen Üsteğmen Oğuz yalnızca sıradan bir asker kadar etki yaratıyor. Bu durum haliyle tüm o övgüleri boşa çıkarıyor.
Tüyleri diken diken eden sahnelere sahip bu film kesinlikle izlenmeye değer ancak daha önce esinlendiği filmleri izlediyseniz bazı sahneler çok tahmin edilesi. 'Bu bir Amerikan filmi değil kalan yüz düşmanı uçaklar bombalamayacak' repliği ile esinlendiği filme selam çakması çok hoş olmuş.
Komutanın öğüdü gibi bir öğüt vermek gerekirse okuyucuya 'Önemli olan iki şey var arkadaşlar: Vatan ve yanınızdaki adam.'


Merhaba, blogspot yayınlar hala okunmakta mı? Geçmişte çok popülerdi. Gelir kazanmak mümkün oluyor mu, merakımdan soruyorum, iyi geceler.
YanıtlaSilmerhaba ben kendim için yazılar yazıyorum. Okunuyor ama google ad için beklemeniz gerekiyor.
Sil