Bayan Can'a Mektuplar

Dünya'yı daha iyi bir yer haline getirebileceğine inanmanın haklı hüznü içinde boğulan bizler neden içten içe büyük bir arayışta olduğumuza bir cevap bulabiliriz belki de. Çok umutluyuz ya da yüksek bir ego sahibi olduğumuz için gelişen bazı olaylar söz konusu. Ancak her halükarda yaşadığımız duyguyu anlamak ve yönetmek için onu tariflemeye ihtiyaç duyuyoruz. Peki ne olacak o duyguyu tanımladığımızda? Ne olacak yaşadığınız duygunun temelini gördüğünüzde? Yaşadığınız orta halli depresyonun çocukken yaşadığınız boktan bir olaya dayandığını anladığınızda ne olmuş olacak? Çözmüş mü olacaksınız denklemi? Yoksa yalnızca denklem kurmuş mu olacaksınız? Bir çok denklemi olan ama çok huzursuz insanlar tanıyorum. Neleri olduklarını bilen hastalar. Ne kadar zamanları kaldığını bilen çaresiz insanlar... 

Doğru kurulmuş bir denklemi ama yapacak yeni bir işlemi olmayan o insanlara bakarak diyorum ki bazı denklemleri kurmak için bu kadar büyük çabalar vermek bazen anlamsız. Çünkü biz anlamsızız. Biz anlamsızız. Anlamsız. Hiç özel olmadığımı kendime tekrar ettiğim kaçıncı yıldır bu kim bilir. Peki doğru kurduğum ve özel olmadığım sonucuna vardığım bu denklem nereye taşıdı beni? Hangi sesini susturdu egomun? Hangi başarısızlık acımı dindirdi? Hiçbir denklemin olmadığı bir yerde daha mı iyi olacaktım?

 Kendime biçtiğim o özenli sıfatlardan, tanımlamalardan kurtulsam daha mı az hırpalayacaktım kendimi? Yine aynı ben mi olacaktım peki? İçimdeki hata yapan öğrencisine bağıran öğretmen olmadan daha mı uzağa taşıyacaktım kendimi? O öğretmen olmasaydı daha iyi olacağım fikrinin altında yatan o ego kimden kaynaklanıyordu peki? Tam olarak o öğretmen aşılamamış mıydı bana her şeyi başarabileceğim fikrini?

 Kimden nereye kaçıyordum? Kendimden mi? Benliklerimden mi? İçimdeki küçük insanlarımdan mı kaçıyordum? Beni yöneten konseyimden mi kaçıyordum bu kadar? 

Konsey üyelerini bile yeni yeni tanımlayabilirken içimde onlara ne önyargılarla yaklaşmış onlardan ne esirgemiştim bunca zaman? Kimden kaçıyor kime koşuyordum? İçinizden ne geliyorsa onu yapın Bayan Can, size bu mektupları yazıyorum çünkü bunları söylemek için oraya gelmeyeceğim. Değişip büyüyecek, kırılacak, kahkahalara boğulacak ve gelecekte siz olacağım.
Bol şans Küçük Can

Yorumlar

  1. Denklemi çözmek imkansız olduğunda hiç kurmamış olmayı dilemek doğal ancak denklemi kurmadan da çözmenin imkansızlığını görmek mümkün değil. Her denklem çözülemez ama hepsi imkansız da değil. Küçük Can ve Bayan Can' a sevgilerle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki çözmek değildir asıl mesele, bu yazıda Küçük Can'ın ne kastettiğini hatırlamıyorum artık o değilim sanırım. Sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar